Avrupa Birliği Genel Mahkemesi (“Mahkeme”), Google ve Alphabet v Komisyon davasında, 10.11.2021 tarihli T- 612/17 sayılı Kararı ile Avrupa Komisyonu (“Komisyon”) kararını onayarak Google’ın hakim durumunu kötüye kullandığına  karar vermiştir.

Arka Plan

27 Haziran 2017 tarihli kararında Komisyon, Google’ın Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki 13 ülkede çevrimiçi genel arama hizmetleri pazarındaki hakim konumunu, kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetini, rakiplerine tercih ederek kötüye kullandığını tespit etmiştir. Komisyon, Google’ın genel arama motoru kullanılarak yapılan ürün aramalarının sonuçlarının, Google’ın kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetinden geldiğinde, rakip karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerinden gelen sonuçlara göre daha dikkat çekici bir şekilde konumlandırıldığını ve görüntülendiğini saptamıştır. Bu ihlalle ilgili olarak Komisyon, Google’a; bunun 523 518 000 €’su ana şirketi Alphabet ile müştereken ve müteselsilen olmak üzere toplamda 2 424 495 000 € para cezası vermiştir. Bunun üzerine Google ve Alphabet, Komisyon’un ilgili kararına karşı Mahkeme’ye temyiz başvurusunda bulunmuştur.[1]

Komisyon kararında; rekabetin baskılanarak hâkim durumun kötüye kullanıldığı saptanmış, bu aşamada Google’ın kendisine ait alışveriş mukayese hizmetine hukuka aykırı bir avantaj sağladığı ifade edilmiştir. Bu hususa dair AB Rekabet Politikasından Sorumlu Komisyoner Margrethe Vestager[2] verdiği demeçte; Google’ın gündelik yaşamı dönüştürücü birçok inovatif ürünü ortaya koyduğunu ve bunun pozitif olarak yorumlanacağını fakat Google’ın stratejisinin yalnızca mevzubahis ürünü rakiplerinden daha iyi yaparak müşteri çekmeye özgü olmadığı, pazardaki egemen konumunu, yalnızca kendi karşılaştırma hizmetinin yararına olan farklı muamelesiyle rakiplerini aşağıya çekerek kötüye kullandığını ifade etmiştir. Google tarafından gerçekleştirilen bu aksiyonun, AB Rekabet Hukukuna aykırılık teşkil ettiğini ve öteki şirketlerin hakkaniyet çerçevesinde rekabet etmelerini güçleştirdiğini belirtmiştir. Burada göze çarpan konu Google’ın kendisine ait bir hizmeti, öteki hizmetleri arka plana atmak üzere öne çıkarmasıdır. Bu bağlamda rakipler arasındaki denkliğin zarar görmesi söz konusudur. Eşitliğe halel getiren ve kendi hizmetini önceleyen bu muamelenin yasadışı bir üstünlük kazandırdığı saptanmıştır. Kendi hizmeti aracılığıyla iletilen sonuçların üst sıralarda konumlandırılması sebebiyle rakiplerine kıyasla daha fazla trafik akışı sağlayabilen Google’a karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri ve genel arama hizmetleri kapsamında ulusal pazarlarda rekabete aykırı etkilerin doğmuş ve doğabilecek olmasından ötürü müeyyide uygulanmasına karar verilmiştir. Karara göre Google’ın, meydana gelen ihlal hasebiyle rakip şirketlerin hizmetine ve kendi hizmetine eşit muamele göstermeye ve egemen konumun kötüye kullanımını sona erdirmeye, aynı/benzer tesire sebep olabilecek aksiyonlardan kaçınmasına karar verilmiştir.

Mahkeme’nin Google’ın Hakim Durum Değerlendirmesi

Mahkeme, verdiği kararla, iki şirketin açtığı davayı büyük ölçüde reddederek söz konusu uygulamanın rekabete aykırı niteliğini kabul etmiştir ve Komisyon tarafından verilen para cezasını onaylamıştır. Mahkeme, Google’ın rakip karşılaştırıcılar yerine kendi ürün karşılaştırıcısını tercih ederek hâkim konumunu kötüye kullandığını tespit etmiştir. Google Shopping’in “ayrıcalıklı bir sunum ve konumlandırmadan” yararlandığı, “sıralama algoritmaları aracılığıyla” rakip karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerinden gelen sonuçlara göre daha dikkat çekici bir şekilde konumlandırıldığını ve görüntülendiğini tespit etmiştir.[3]

Mahkeme, Google’ın davranışının genel arama hizmetleri pazarında rekabete aykırı etkileri olmadığını tespit etmiştir. Ancak mahkeme, Google’ın karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri pazarındaki rekabetin, bu pazardaki ticari platformların varlığı nedeniyle güçlü olmaya devam ettiği yönündeki iddiasını reddetmiştir. Mahkeme, Komisyonu’nun ticari platformların karşılaştırmalı alışveriş hizmetleriyle aynı pazarda olmadığı yönündeki değerlendirmesini doğrulamıştır.

Mahkeme, bir teşebbüsün tek başına, hatta Google’ın ölçeğinde bile, hâkim konumunun komşu bir pazara genişletilmesinin rekabete aykırı olarak nitelendirmek için yeterli olmadığını gözlemlemiştir. Mahkeme, üç özel durum nedeniyle; (i) karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri için Google’ın genel arama motoru tarafından oluşturulan trafiğin önemi; (ii) tipik olarak ilk birkaç sonuca odaklanan kullanıcıların davranışları ve (iii) karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerinin trafiğindeki “yönlendirilen” trafiğin büyük bir kısmı ve bunun etkin bir şekilde değiştirilememesi, söz konusu uygulamanın pazarda rekabetin zayıflamasına yol açılmasının muhtemel kılındığına işaret etmiştir. Mahkeme, Google’ın genel sonuç sayfalarında daha uygun görüntüleme ve konumlandırma yoluyla kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetini tercih ederken, bu sayfalardaki rakip karşılaştırma hizmetlerinden elde edilen sonuçları sıralama algoritmaları aracılığıyla devrederek, esasa ilişkin rekabetten ayrıldığını tespit etmiştir.

Mahkeme, söz konusu uygulamanın trafik üzerindeki sonuçlarına ilişkin Komisyon kararının pasajlarına itiraz ederken Google tarafından öne sürülen argümanları reddetmiş ve rekabet üzerinde zararlı etkiler bulmuştur. Mahkeme, bu argümanların, genel sonuçlarda rakip karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerinden elde edilen sonuçların yetersiz yerleştirilmesinin etkisini hesaba katmadan, yalnızca Google’ın karşılaştırmalı alışveriş hizmetinden elde edilen sonuçların görüntülenmesinin etkisini dikkate aldığına işaret etmiştir. Ancak Komisyon, belirli trafik verileri ve bir sonucun görünürlüğü ile bu sonucun geldiği web sitesine gelen trafik arasındaki korelasyon da dahil olmak üzere çok sayıda faktöre dayanarak, bu iki yönün birleşik etkilerini sorgulamıştır.

Rapor’un detaylarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

https://curia.europa.eu/juris/documents.jsf?num=T-612/17

[1] https://ec.europa.eu/competition/elojade/isef/case_details.cfm?proc_code=1_39740

[2] https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_17_1784

[3] https://www.lexisnexis.co.uk/legal/guidance/case-t-612-17-google-alphabet-v-commission-archived

Özlem Akay, Adnan Akgün ve Gökçe Türkoğlu ortaklığıyla kurulan AAT Partners’ta geniş bir alanda, yıllara yayılan tecrübemizle müvekkillerimize hizmet veriyoruz. AAT Partners’ta müvekkillerimizin ihtiyaçlarını önceliklendirir, hukuki riskleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için proaktif bir yaklaşım benimseriz. Müvekkillerimizin hedef ve stratejilerine, doğru bir hukuki zeminde ulaşmalarını sağlamak için çalışırız.